Mehmet Metiner: ‘Kürt meselesi’ için yeni paradigma gerekli, tanım yeniden düşünülmeli

Eski AKP Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Kürt meselesinin çarpıtılmış tanımının inkâr ve asimilasyon politikalarının ürünü olduğunu belirterek, bu sorunun çözümü için yeni bir zihniyet ve paradigmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.

Metiner, Diyarbakır’daki HÜDA PAR Genel Merkezi’nde düzenlenen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm” çalıştayında, “Kürt meselesi” ifadesinin çarpıtılmış ve yanlı olduğunu söyledi. Konuşmasında, Kürt kimliğinin ve kültürünün tarihsel olarak inkâr edildiğini, asimilasyon politikalarının uygulanmasıyla ortaya çıkan sorunların aslında “Kürt meselesi” olarak adlandırılmasının yanlış olduğunu vurguladı. Metiner, Kürtlerin kendi taleplerinin ve demokratik beklentilerinin var olduğunu, ancak bu taleplerin “Kürt meselesi” olarak etiketlenmesinin, tarihsel inkâr ve asimilasyonun bir ürünü olduğunu belirtti.

Konuşmasında, farklı görüş ve taleplerin özgürce ifade edilmesinin, “Terörsüz Türkiye” idealine uygun olduğunu savundu. Farklı sesleri susturmayı ve talepleri bastırmayı eleştirerek, “farklı talepleri bastırmaya kalkışmak, eski Türkiye’nin sorun üreten zihninin hortlatılmasıdır” dedi. Buna ek olarak, mevcut ulus-devlet paradigmasının, hem Türk hem de Kürt kimliklerini tek tip hâle getirmeye çalıştığını ve bu sürecin, toplumsal sorunların ve mağduriyetlerin temelini oluşturduğunu aktardı.

Metiner, çözümün, eski yaklaşımların ötesinde, yeni bir zihniyet ve dil arayışında yattığını vurguladı. “Yeni bir paradigmaya ihtiyaç var” diyerek, mevcut devlet anlayışının, farklılıkları yok sayan ve homojenleştirici yanının, sorunların çözümüne engel teşkil ettiğini söyledi. Ayrıca, kendisini, söylediklerinin ileride çarpıtılmasına karşı uyardı ve “Birileri söylediklerimi çarpıtmaya çalışmasın” ifadeleriyle eleştirilere karşı önlem aldı.

Metiner, “Kürt meselesi” tanımının, Kürtlerin gerçek taleplerini ve yaşadıkları mağduriyetleri yansıtmadığını, bunun yerine modern ulus-devletin dayattığı inkâr ve asimilasyon politikalarının ürünü olduğunu belirtti. O, meseleye dair tartışmaların, zihniyetin ve kültürel farklılıkların özgürce ifade edilebildiği bir ortamda ele alınması gerektiğini savundu.

Yazının tamamını okumak için .

Related Posts

Ekipler, ‘Alkolmetreyi üfleyemiyorum’ diyerek zor anlar yaşatan alkollü sürücüye acımadı: Rekor para cezası kesildi!

Sultanbeyli’de denetimler sırasında ekipler tarafından durdurulan otomobil sürücüsü “Alkolmetreyi üfleyemiyorum” diyerek, nefesinin yetmediğini iddia etti. İsmi öğrenilemeyen sürücü, alkol kontrolünün hastanede yapılmasını isteyerek korktuğunu …

Adana’da şeftali hasadı başladı: Don vuran bahçelerde rekolte düştü

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye’yi içine alan Çukurova bölgesinde zirai don nedeniyle ciddi oranda verim kaybı yaşanan sert çekirdekli meyvelerden şeftalide hasat başladı. Adana’nın Kozan ilçesinde 35 dönümlük …

Güney Kore’de ikiz pandaların doğum günü kutlandı

Güney Kore’nin Yongin kentindeki bir eğlence parkında, ikiz pandalar Rui Bao ile Hui Bao, 2’inci doğum günlerini bambudan yapılmış doğum günü pastaları ve anneleri Ai Bao ile kutladı. Panda Ai Bao, ikiz pandalarını 7 Temmuz 2023’te dünyaya getirdi.

Gazze’de soykırıma katılan İsrail askerlerinin cenazeleri gözyaşlarıyla taşındı

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ise Telegram hesabından yaptığı paylaşımda Beyt Hanun’da İsrail askerlerine karşı kurulan pusuyla ilgili paylaşımda bulundu. “Ordunuzun itibarını yerle bir edeceğiz” yazılı paylaşımda, İsrail’in …

Dolandırıcı yapay zeka, ABD hükümetinin başını yaktı

Yapay zekâyla Marco Rubio’nun sesini ve kimliğini taklit eden bir kişi, ABD’li ve yabancı üst düzey yetkililere mesaj gönderdi. Signal üzerinden yürütülen bu girişimin bilgi sızdırma amacı taşıdığı düşünülüyor. Dışişleri Bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

Savaşın ortasında yüzlerce kişiyi öldüren kararı kimin verdiği belli oldu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Ukrayna’ya silah sevkiyatını Beyaz Saray’dan habersiz durdurduğu ortaya çıktı. Kararın ardından Kiev’de yüzlerce bina yıkıldı, çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Trump ise “Benim kararım değildi” diyerek sorumluluğu reddetti.